Adı var ama kendisi resmi coğrafik isimlendirmeden nasibini alamamış ve her
geçen gün nüfusu artan bir semt Argıncık.
Argıncık, 1972 yılına kadar şu anki Camii kebir mahallesinin olduğu yerdeki,
şehre altı kilometre mesafede bir köydü. Çoğu köylerde olduğu gibi, bir merkez
ilkokulu ve camisi, bir de fırını olan, halkının çoğunun, tarım ve
hayvancılıkla geçindiği belki bin nüfuslu bir köydü. Bu yıldan sonra aldığı göç
ve sınırlarının yavaş yavaş genişlemesiyle beraber 1972 yılında belediyelik
oluverdi.
İlk başkanı toprağı bol olsun, Ahmet Taş’dı. Rahmetli babam da bu
belediyenin bir çalışanı idi. Belediye ilk iş olarak, mevcut minibüs
seferlerinin yanı sıra, ilk önce birinci, sonra ikinci olarak, kırmızı şeritli
sarı otobüsleri alarak sefer koydu. O yıllarda bu belde elektrikle de yeni
tanışıyordu. İnsanlar su ihtiyacını daha çok ya bahçe tulumbalarından, ya da
mahalle veya camii çeşmesinden karşılıyorlardı.
Beldenin çok hızlı bir şekilde nüfusunun artmasıyla beraber, Kayabaşı,
Yıldızevler, Çukurlar, Alsancak, M.Akif ve Onikievler mahalleleriyle beldenin
güney sınırı Çevreyol’a geldi dayandı. Beldenin kuzey sınırını kesen Sivas
Demiryolu hattı yönünde genişlemesi mümkün değildi. Merkez okulu yetmeyince,
ilk önce Cevdet Sunay, sonra Selçuk ilkokulu yapıldı. Orta ve lisede okumak
isteyen öğrenciler 1977 yılına kadar Fevzi çakmak lise ve orta okuluna
gidiyordu. Bu yıllarda Fevzi Çakmak’ta yüksek katlı evlerin de yapılmasıyla,
stadyumdan gelen tezahürat sesleri de duyulmaz olmuştu. Üç yeni cami yapımı ve
semti ikiye bölen şu anki Y. Sultan Selim caddesinin sağ ve sol cenahına da iki
ve üç katlı konutlar yapılmasıyla, tanıştı Argıncık çok katlı evlerle.
Selçuk ilkokulu kuzeyinde evden bozma iki katlı ev ve dükkanında eğitime
başladı Argıncık orta okulu. Mutfağının müdür odasına, banyosunun başmüdür
yardımcısı odasına dönüşmesi fazla zor olmadı. Zaman zaman mahallenin dost
hayvanları, köpekler, kediler ve tavuklar okulu ziyaret etseler de eğitim,
sokak içindeki boş dükkanlarda genişlemeye devam ediyordu.
Bu yıllarda Ekrem Yılmaz, belediyenin ikinci başkanı oldu. O tarihlerde
sokaklar henüz asfaltla tanışmamış, çocuklar sokakta biriken yağmur sularında
donanma savaşları yapıyorlardı.
12 Eylül 1980 yılına gelindiğinde, bu belde yükünü çekemez, bir beldeye
tahsis edilen ödenekle yönetilemeyecek kadar büyümüştü. Nüfusu 30 binlerde, koskoca
bir köy oluvermişti. Beldenin doğu sınırı, Horsana’ya ve şu anki
Köprübaşı’na doğru almış başını gidiyordu. Allah’tan, beldenin kuzeye, batıya
ve güneye doğru büyüme şansı yoktu.
Oniki Eylül ihtilali ile beraber, diğer belediyelerde olduğu gibi bu belde
belediyesine de askeriye tarafından el konuldu. Daha sonra da şimdiki Gençlik
Merkezi binasında, Argıncık Şube Müdürlüğü şeklinde özel bir statüye
büründürüldü. Mülki ve idari statü açısından oluşturulan bu geçici şube
müdürlüğü ile Kayseri Belediyesine bağlı hale geldi.
Köyden kente göçün önü alınamaz bir şekilde yoğunlaşmasından, en çok payı
belki de Argıncık aldı.
1989’da ortadan ikiye bölünen Kayseri’nin Kocasinan cenahında kalan
Argıncık, Ali İhsan Alçı yönetiminde hizmetten nasibi olmayan, terkedilmiş bir
‘oy deposu’ varoş konumunu sürdürdü bir beş yıl daha.
O yıllarda yerel televizyonlar da olmadığı için, Argıncık halkının
başkanlarının yüzünü görme gibi bir şansları da yoktu. Başkanın yolu ve semti
de Argıncıkla pek kesişmiyordu.
1993’lü yılarda, Argıncık için tek çözüm olarak ‘ilçe’ statüsü verilmesi
olarak görüyor ve ‘Argıncık Postası’ gazetesi olarak meclis ve
milletvekilleri düzeyinde çalışmalar yürütüyorduk.
1994 yılı mahalli seçimleriyle beraber RP’li Kocasinan Belediye Başkanı
Sayın Bekir Yıldız yönetiminde başlayan süreç Mustafa Çelik ve Ahmet
Çolakbayraktar yönetiminde, metropol bir ilçenin semti olarak gelişim sürecini
devam ettiriyor.
Peki şu anda Argıncık ne durumda?
Argıncık, ondört mahalleden müteşekkil, yüzbin civarında insanın yaşadığı
bir semt.
Toptancılar Sitesi ve Hal kompleksine ilaveten, Doğu Sanayi, Halıcılar
Sitesi, Keresteciler Sitesi ve Küçük Sanayi Sitesi ile onbini aşkın insanın
isdihdamının sağlandığı bir semt.
İmar planıyla beraber, on katı aşan binaların boy gösterdiği bu semt
önümüzdeki on yıl içinde, modern bir yaşam ve iş alanına
dönüşebilecek potansiyelde. Yol, su, ulaşım ve kanalizasyon problemi aşılalı
yıllar olmuş. Yapılan hemzemin geçitle tren kazaları nedeniyle artık ocaklarda
sönmüyor. Bir çok semtte olduğu gibi sadece ‘yatakhane’ konumunda
değil, ‘yaşam ve aynı zamanda iş merkezi’.
Tarihten gelen adı coğrafik literatürde hiç geçmese de insanların dilinde
yine kullanılmaya devam edecek bir semt Argıncık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder